İdea Yayınevi / Modern Tin /Aziz Yardımlı
 
eski anasayfa_
online alış-veriş_
 
 
 
__A. Gereksinimler Dizgesi

____a. Gereksinim
____b. Emek
____c. Anamal

Modern Gereksinim
Hayvanın gereksinimlerini Doğa belirler, İnsanın Gereksinimlerini İstenci. Hayvanın gereksinimleri sınırlıdır, İnsanın Gereksinimleri ise sonsuz, ama erişilebilir sonsuz anlamında sonsuzdur.

Doğal ve tinsel bir varlık olan İnsanın Gereksinimleri de doğal ve tinseldir — ve her iki alanda da sonsuz: İnsan bütün bir Doğaya gereksinir, ve kendi tinselliğinin tam deneyimine gereksinir.

Doğal Gereksinimleri Doğanın ona dayattığı özdeksel sınırların saltık olarak ortadan kaldırma yeteneğinden doğarken, tinsel Gereksinimleri tinsel gizilliğinin edimselleşmesine, Ereğine doğru gelişmesine koşut olarak belirlenirler: İnsanın tinsel Gereksinimleri Bilgi, Sevgi ve Güzelliktir.

Bu sonsuz gereksinim erişilemeyen ve bu yüzden gerçekte yalnızca sonlu olan kötü sonsuzluk değil, tam tersine düşünsel, duygusal ve duyusal yetileri ile uyum içinde olan nesnelerde kendini bulması anlamında erişilebilir olan gerçek sonsuzluktur. İnsan Özgür olmaya belirlenmiştir. Eksikliğinin sonsuz olması Eksiksizliğinin de sonsuz olmasıdır.

İnsanın doğal Gereksiniminin karşılanması Emeği, bütün bir Üretim sürecini gerektirir, çünkü Gereksiniminin nesneleri dolaysızca doğal nesneler değildir. Ve İnsanın Gereksinimleri özsel olarak tinsel oldukları için üretilmeleri de yalnızca Doğanın, yalnızca kas kuvvetinin işi değil, ama tinseldir: Bütün bir Kültür Üretimin kendisinden başka birşey değildir.

Gereksinimlerin Üretimi insanı Doğanın bütünü ile öyle bir yolda ilişkilsidir ki, bununla bütün bir Doğa insan İstencinin belirlenimi altına alınır, tinsel bir Biçim kazanır, sözcüğün tam anlamıyla doğaüstü ya da kültürel olur. Ancak bu biçimlendirme yoluyla Doğa yabanıllığnıdan kurtarılır, İnsan ile barış ve uyum içine girer. Etik ve entellektüel gerilik insanın göreli reel gelişmemişliğinni anlatımından başka birşey değildir ve Kavramı hiçbir bçimde ilgilendirmez. İnsan Doğasını kirletir, ona zarar verir, onu bozar. Ama bu kendi irrasyonalizmini görmesi onu düzeltmesi ile aynı şeydir.

 
 


İnsan Gereksinimleri özsel olarak Düşünsel, Duygusal ve Duyusaldır — ya da, entellektüel, etik ve estetik.
Özdeksel gereksinim doğal olanın gereksinimidir.
Tinsel olan İnsan gereksinimi doğal olanın ötesinde başlar.


Gereksinimin Büyümesi
İnsan doğasının tinsel olarak gelişen bir doğa olması ölçüsünde belirli tinsel gereksinimlerin kendileri de gelişirler. İnsan gereksinimleri Doğa gereksinimleri değildirler. Kültürsüz Doğa durumunda yalnızca doğal gereksinimler vardır ve bunları içgüdüler belirler. Ama insan yalnızca doğal değil, özsel olarak tinsel bir varlık olduğu için doğal gereksinimlerin kendileri de tinsel gereksinimlerinin biçimini kazanırlar. İnsan doğal gereksinimlerini doyurmasında da salt içgüdüsel değil ama tinseldir, kültüreldir.

Özgür İnsanın gereksinimlerini Özgür istenç belirler. Kölenin Gereksinimi yalnızca doğaldır, çünkü Köle, Kavramına göre, kendi İstenci olmayan, Efendisinin İstenci altında duran insandır. Yine, insan tininin tarihte kazandığı şekillenmelerin Gereksinimleri İstençlerinin biçimleri tarafından, özgürlüklerinin düzeyi tarafından belirlenir. Gereksinimsizlik, Tüketmemek, Doyumsuzluk — bunlar modern değil, ön-modern İnsana özgüdür. Modern özgür, ussal İnsan sınırsızca tüketir, ve Tüketim ussaldır.

Kavrama karşılık düşmeyen olgusallık boyutları bütün bir çözümlemede olduğu gibi burada da Kavramın Realiteye karşılık düşmediğini değil, tam tersine Realitenin Kavrama karşılık düşmediğinin göstergeleridirler. Modern Yurttaş Toplumu henüz oluş sürecindedir, ve içinden geldiği kültürel yapıların belirlenimleri ile lekelidir. Özgürlük ile, Bilgi ile, Güzellik ile bağdaşmayan tüm kültürel belirlenimler, tüm çirkinlik, nefret ve bilgisizlik belirlenimleri alt kültürel belirlenimlerdir ve tümü de onları cisimselleştiren insanların kendileri tarafından olumsuzlanmaktadırlar, çünkü İnsan kendinde saltık olarak Ussaldır: Tinin özsel eğilimi kendini Bilgi, Özgürlük ve Güzellik olarak gerçekleştirmektir.


Hegel / Tüze Felsefesi
 

Hegel / Philosophie des Rechts (1821)

§ 189

§ 189

Ek. Yeme, içme, giyinme vb. gibi belli evrensel gereksinimler vardır, ve nasıl doyurulacakları baştan sona olumsal durumlara bağımlıdır. Toprak burada ya da şurada daha çok ya da daha az verimlidir, yıllar ürünlerinde değişiklik gösterirler, bir insan çalışkan, bir başkası tembeldir; ama bu özenç kaynaşması kendi içinden evrensel belirlenimler üretir, ve bu görünürde dağınık ve düşüncesiz alanı kendiliğinden yer alan bir zorunluk sürdürür. Burada bu zorunluğu bulmak politik ekonominin konusudur; bu bilim bir olumsallıklar kütlesi için yasalar bulmakla düşünceyi onurlandırır. Burada tüm bağlantıların nasıl geriye aynı noktaya doğru etkin olduklarını, tikel alanlarını nasıl kümelenerek birbirleri üzerinde etkide bulunduklarını ve onlar tarafından ilerletildiklerini ya da engellendiklerini görmek ilginçtir. Bu ilkin inanılması güç iç içe geçişleri — çünkü herşey tekil olanın özencine bırakılmış görünür — herşeyden önce dikkate değerdir ve göze her zaman yalnızca kuralsız devimler gösteren ama gene de yasaları saptanabilen gezegenler dizgesi ile bir benzerlik sunar.

Zusatz. Es gibt gewisse allgemeine Bedürfnisse, wie Essen, Trinken, Kleidung usw., und es hängt durchaus von zufälligen Umständen ab, wie diese befriedigt werden. Der Boden ist hier oder dort mehr oder weniger fruchtbar, die Jahre sind in ihrer Ergiebigkeit verschieden, der eine Mensch ist fleißig, der andere faul; aber dieses Wimmeln von Willkür erzeugt aus sich allgemeine Bestimmungen, und dieses anscheinend Zerstreute und Gedankenlose wird von einer Notwendigkeit gehalten, die von selbst eintritt. Dieses Notwendige hier aufzufinden, ist Gegenstand der Staatsökonomie, einer Wissenschaft, die dem Gedanken Ehre macht, weil sie zu einer Masse von Zufälligkeiten die Gesetze findet. Es ist ein interessantes Schauspiel, wie alle Zusammenhänge hier rückwirkend sind, wie die besonderen Sphären sich gruppieren, auf andere Einfluß haben und von ihnen ihre Beförderung oder Hinderung erfahren. Dies Ineinandergehen, an das man zunächst nicht glaubt, weil alles der Willkür des Einzelnen anheimgestellt scheint, ist vor allem bemerkensert und hat eine Ähnlichkeit mit dem Planetensystem, das immer dem Auge nur unregelmäßige Bewegungen zeigt, aber dessen Gesetze doch erkannt werden können.


Gereksinim ve Tarih

'Gereksinim' genel olarak birşeyde olması gereken ama olmayandır. Bir eksikliği ve böylece bir eksiksizleşme olanağını imler: Hayvan içgüdüsel gereksinimlerinin dışında bir gereksinim duymaz. Gereksinim karşılanabilir olduğu için Gereksinimdir. İnsan Gereksinimlerinin kaynağı insan doğasının gizillikleridir, onun Hakkı tarafından belirlenirler, ve insan onları İstenci yoluyla saltık olarak, sınırsız ve koşulsuz olarak karşılama yeteneğindedir.

Tini tarihsel açınım ve gelişim süreci içinde düşünürsek, bütün bir Tarihin Özgürlüğün bilincine ve aynı zamanda edimselleşmesine doğru bir gelişim olması ölçüsünde Tarihin Ereği aynı zamanda tüm özdeksel ve tinsel Gereksinimlerin saltık açınıma ulaşmaları ve doyurulmaları olarak da görülebilir. Özgürlük Kavramı İstencin önünde ona sınır olabilecek hiçbirşeyin bulunmamasını, daha tam olarak sınırda yalnızca ve yalnızca kendisi ile buluşmayı imler. Bu sınırsızlık Gereksinimler ile ilgili olarak anlaşıldığında onların saltık doyumu demektir. Bu İnsan olmanın Hakkıdır, ve Gereksinimin artması Özgürlüğün artmasıdır.

Tarihsel Gelişme süreci içinde Gereksinimler bu kavramsal-ereksel bağlam içerisinde bilinmezler ve duyumsanmazlar, çünkü istenç özgürlüğünün kendisi tarihsel olarak gelişmekte olan ve henüz Ereğinden uzakta olan bir kavramdır. Buna göre ancak özgür İstencin bilinci ve edimselleşmesi Evrensel İnsan Haklarının da sonsuz olduğunun bilincini doğurur. Ancak özgürlüğünün bilincinde olan insan Haklarının ve sonsuz olduklarının da bilincindedir.

Maslow'un "Gereksinimler Hiyerarşisi" bugün de en yaygın olarak bilinen akademik ruhbilimsel modeldir (1943). Maslow'un çıkarsamaları ve düzenlemesi görgüldür ve insan Gereksinimleri arasında hangilerinin öncelik kazanacakları bir hayvan durumunda olduğu gibi içgüdüsel dürtülere (fizyolojik) bağlanır. İnsan İstenci olmayan bir doğa varlığı gibi alınır.

Gereksinim salt İstek değildir. Gereksinimlerin İstenç-belirlenimleri olmaları ölçüsünde insanın Özgürlüğünü ortadan kaldırmaları ya da onu denetlemeleri İstencin özsel Özgürlüğünden ötürü söz konusu değildir. Tam tersine, Gereksinim duymak özgür olmaktır.

 

Hegel / Tüze Felsefesi

 

Hegel / Philosophie des Rechts (1821)

§ 189

§ 189

Ek. Yeme, içme, giyinme vb. gibi belli evrensel gereksinimler vardır, ve nasıl doyurulacakları baştan sona olumsal durumlara bağımlıdır. Toprak burada ya da şurada daha çok ya da daha az verimlidir, yıllar ürünlerinde değişiklik gösterirler, bir insan çalışkan, bir başkası tembeldir; ama bu özenç kaynaşması kendi içinden evrensel belirlenimler üretir, ve bu görünürde dağınık ve düşüncesiz alanı kendiliğinden yer alan bir zorunluk sürdürür. Burada bu zorunluğu bulmak politik ekonominin konusudur; bu bilim bir olumsallıklar kütlesi için yasalar bulmakla düşünceyi onurlandırır. Burada tüm bağlantıların nasıl geriye aynı noktaya doğru etkin olduklarını, tikel alanlarını nasıl kümelenerek birbirleri üzerinde etkide bulunduklarını ve onlar tarafından ilerletildiklerini ya da engellendiklerini görmek ilginçtir. Bu ilkin inanılması güç iç içe geçişleri — çünkü herşey tekil olanın özencine bırakılmış görünür — herşeyden önce dikkate değerdir ve göze her zaman yalnızca kuralsız devimler gösteren ama gene de yasaları saptanabilen gezegenler dizgesi ile bir benzerlik sunar.

Zusatz. Es gibt gewisse allgemeine Bedürfnisse, wie Essen, Trinken, Kleidung usw., und es hängt durchaus von zufälligen Umständen ab, wie diese befriedigt werden. Der Boden ist hier oder dort mehr oder weniger fruchtbar, die Jahre sind in ihrer Ergiebigkeit verschieden, der eine Mensch ist fleißig, der andere faul; aber dieses Wimmeln von Willkür erzeugt aus sich allgemeine Bestimmungen, und dieses anscheinend Zerstreute und Gedankenlose wird von einer Notwendigkeit gehalten, die von selbst eintritt. Dieses Notwendige hier aufzufinden, ist Gegenstand der Staatsökonomie, einer Wissenschaft, die dem Gedanken Ehre macht, weil sie zu einer Masse von Zufälligkeiten die Gesetze findet. Es ist ein interessantes Schauspiel, wie alle Zusammenhänge hier rückwirkend sind, wie die besonderen Sphären sich gruppieren, auf andere Einfluß haben und von ihnen ihre Beförderung oder Hinderung erfahren. Dies Ineinandergehen, an das man zunächst nicht glaubt, weil alles der Willkür des Einzelnen anheimgestellt scheint, ist vor allem bemerkensert und hat eine Ähnlichkeit mit dem Planetensystem, das immer dem Auge nur unregelmäßige Bewegungen zeigt, aber dessen Gesetze doch erkannt werden können.


Gereksinim ve Emek ve Kültür

Doğal Gereksinim Emeğin aracılığı olmadan dolaysızca karşılanabilir. Ama Gereksinim doğal olanın ötesine geçtiği düzeye dek Emeğin dolaylılığı zorunludur ve bu Üretimdir. Emeği Emek yapan şey fiziksel değil tinsel niteliğidir. Hayvan da kas gücünü kullanır, çaba harcar vb. Ama insan çabasında ve uğraşında fiziksel olanın, salt kaba kas gücüne bağlı olanın ötesinde ve üstünde bir de tinsel yan, Emeğin entellektüel, etik ve estetik bileşenleri vardır. Bu tinsellikleri soyutladığımızda Emekten geriye yalnızca doğal ya da sözde özdeksel olan yan kalır ki, bundan böyle Emek değildir.

Reno, Nevada
Bu görünümün her noktasında Emek yatar. Ve Emek deyince duyusal bilinç doğrudan doğruya doğal olanı, özdeksel olanı, kaba kas gücünü tasarımlar. Ama Emek özsel olarak tinseldir, ve yüzyılların entellektüel, törel ve estetik birikimi olan bu yan soyutlandığında geriye kültürsüz kas gücünden başka hiçbirşey kalmaz.
 

Saltık Gereksinim
İnsan Gereksinimlerini Kültürün yalnızca içinde bulunduğumuz sınırlı gelişmişlik aşamasına bakarak ele almak ve anlamaya çalışmak geçersizdir, çünkü felsefede ilgilendiğimiz şey — ya da Usu ilgilendiren şey — genel olarak Gereksinimin İnsan ile ilişkisidir. Bu iki Kavram da, İnsan gibi Gereksinim kavramı da, ekonomik değildirler, alım-satım ilişkisine girmek zorunda değildirler. Ekonomi kavramı Realitenin bu iki Kavramın da gerisine düştüğü, İnsanın henüz gerçek belirlenimini edimselleştirmemiş olduğu ve Gereksinimlerinin henüz gerçek İnsan Gereksinimleri olmadığı bir duruma özgü bir kavramdır. İnsan Gereksinimleri özsel olarak tinseldir ve bunlar Bilgi, Sevgi ve Güzelliktir. Özdeksel ya da bedensel Gereksinimler insanın Doğa yanını ilgilendirirler ve insanın ilkin bu içgüdüsel Gereksinimleri karşılaması gerekir. Ancak bu bedensel Gereksinimler karşılandıktan sonradır ki insanın tinsel Gereksinimleri gelişebilir ve Doyum isteminde bulunabilirler. İnsan kendini bu Gereksinimlere doğru geliştirmek zorundadır, çünkü doğa durumunda henüz bir insandan bile söz edilemezken, kültürel süreç içinde insan doğası henüz gelişme süreci içindedir ve Gereksinimleri saltık değil ama görelidir.


Hegel / Tüze Felsefesi

 

Hegel / Philosophie des Rechts (1821)

a. Gereksinimin Türü ve Doyum
§ 190

a. Die Art des Bedürfnisses und der Befriedigung
§ 190

Hayvanın kısıtlı gereksinimleri için benzer olarak kısıtlı bir araçlar çevresi ve kısıtlı doyum yolları vardır. İnsan bu bağımlılıkta bile aynı zamanda onun üzerine geçişini ve evrenselliğini tanıtlar, çünkü ilkin gereksinimlerini ve araçlarını çoğaltır, daha sonra somut gereksinimi tekil bölümlere ve yanlara dağıtır ve ayrımlaştırır ve bunlar değişik yollarda tikelleşerek böylelikle daha soyut gereksinimler olurlar.

Das Tier hat einen beschränkten Kreis von Mitteln und Weisen der Befriedigung seiner gleichfalls beschränkten Bedürfnisse. Der Mensch beweist auch in dieser Abhängigkeit zugleich sein Hinausgehen über dieselbe und seine Allgemeinheit, zunächst durch die Vervielfältigung der Bedürfnisse und Mittel und dann durch Zerlegung und Unterscheidung des konkreten Bedürfnisses in einzelne Teile und Seiten, welche verschiedene partikularisierte, damit abstraktere Bedürfnisse werden.


Gereksinim doğallığı ve dolaysızlığı içinde ilkin Mülkiyet ile ilgisizdir. Gereksinim nesnesi olan şey bir Mülkiyet olmak zorunda değildir.
 
 
 
İdea Yayınevi / Hegel’in Nesnel Tin Dizgesi / Aziz Yardımlı / 2014