YAŞAM
Platon İÖ 428'de
Atina'da doğdu (87'nci Olimpiyatın üçüncü yılı ve Perikles'in ölüm yılı). Çocukluğu Peloponez savaşlarının yıkım getirici yılları
ile çakışır. Sokrates'ten kırk yıl kadar gençti. Babası Ariston soy çizgisini
Kadrus yoluyla tanrı Poseidon''a dek dayandırır. Annesi Periktione Solon'un
soyundan geliyor ve böylece soy çizgisi İÖ 644 yılının arkhonu olan Dropides'e
dek ulaşıyordu. Annesinin erkek kardeşi İÖ 404-3 tarihlerinde Atina'yı yöneten
oligarşlardan biri olan ünlü ateist şair Kritias idi. Bir başka amcası,
Kharmides de aynı otuzlara aitti. Annesi ikinci evliliğini Perikles'in ünlü
bir destekleyicisi olan amcası Prilampes ile yaptı ve Platon başlıca onun
evinde yetiştirildi. Platon Atina'yı İÖ 404-403 döneminde işgal eden Spartalılara
karşı savaşa katıldı (büyük olasılıkla süvari birliğinde). Gene de ailesinin
demokrasi karşıtı politikası Platon'un da gücünü ve nüfuzunu yitirmesine
yol açtı. Sokrates'in ona en büyük bağlılığı duyan izleyicilerinden biri idi ve öğretmeninin
demokratlar tarafından idam edilmesi halk-yönetimi konusundaki son iyimser
görüşlerini de yok etti. Platon'un felsefesinde, aslında genel olarak antikçağ felsefesinde insan olarak insanın eğitime yetenekli olduğu, insanların özsel olarak özgür, eşit ve kardeş oldukları kavramı bulunmaz. Bu kavram kısa bir süre sonra Stoacılarda kendini gösterecekti. Buna göre insanın eğitilebilirliği ve eksiksizleşebilirliği gibi bir kavram ile ilgilenmeyen Platon politikayı halka ve onun kendine uygun politikacılarına bıraktı. Filozoflar kral ya da krallar filozof oluncaya
dek dünyada işlerin yoluna girmeyeceğine inanarak Atina'yı terketti.
Platon bir Atinalıya
yaraşır görülen tüm sanatlarda Sofistlerin en saygınları tarafından eğitildi.
Ailede kendisine Aristokles denirdi. 'Platon' adını ona daha sonra öğretmeni
taktı. Bu adı kimilerine göre alnının genişliğinden ötürü, başkalarına
göre konuşmasının güç ve genişliğinden ötürü, ve daha başkalarına göre
ise yapısının güzelliğinden ötürü aldı.
Gençliğinde şiir ve
trajediler yazdı ve şarkılar besteledi. Bunların bir bölümü bugüne dek
ulaşmıştır. En iyi arkadaşlarından biri olan Aster için yazdığı dizeler
şöyledir:
Yıldızlara
bakarsın, Aster'im,
Ah! Keşke Gökyüzü olaydım,
Sana bakmak için öylesine çok gözü olan.
Gençliğinde
kendini politikaya verme niyetindeydi. Yirmisinde babası tarafından Sokrates'e
getirildi ve onunla sekiz yıl süren yakın dostluğu oldu. Anlatıldığına
göre Sokrates önceki gece düşünde dizlerinde yavru bir kuğunun oturduğunu
görür. Kuğunun kanatları çabucak gelişir ve sonra göğe uçarak şarkıların
en tatlılarını söyler. Anlatılan bu tür öyküler ile hem çağdaşları hem de
daha sonra gelen kuşaklar Platon'un dingin vakarını, aşırı yalınlık ve
sevimlilik ile birleştirdiği soyluluğu ve ağırbaşlılığı dile getirirler.
Platon yalnızca Sokrates
ve onun çevresindeki insanların bilgeliği ile yetinmedi. Daha önceki felsefecileri
de inceledi. Aristoteles (Met. I. 6) Platon'un Sokrates ile tanışmadan
önce Kratilus ile birlikte olduğunu ve Herakleitos'un öğretilerini bildiğini
söyler. Eleatikleri, özellikle Pisagorcuları incelemiş ve en ünlü Sofistler ile
birlikte olmuştur. Felsefe ile böyle yakından bir ilişki politika ve şiire
ilgisinin yitişine götürdü ve onları bütünüyle bıraktı, kendini felsefeye
ve bilimsel çalışmalara verdi. Sokrates gibi, o da bir Atina yurttaşı
olarak askerlik görevini yerine getirdi ve üç sefere katıldığı söylenir.
Sokrates'in ölümünden
sonra o da Sokratik dostları ile birlikte Atina'dan ayrılarak Megara'da
Euklides'in yanına gitti. Çok geçmeden Megara'dan Afrika'da Kirene'ye gitti
ve orada ünlü matematikçi Theodorus'un yanında dikkatini özellikle matematiğe
çevirdi. Kendisi matematikte büyük yetkinlik kazandı.
Kirene'den sonra Mısır
ve İtalya'ya gitti. İtalya'da günün ünlü Pisagorcuları ile, ünlü matematikçi
Tarentum'lu Arkitas ile ve ayrıca Filolaus ve başkaları ile tanıştı. Ayrıca
eski Pisagorcuların yazılarını yüksek bir ederle satın aldı. Sicilya'da Dion ile dostluk kurdu. |