İdea Yayınevi / Pedagoji
site haritası
 
Pedagoji ANASAYFA

American Hegelians and Education
Hegel and the Philosophy of Education (PDF)

John Dewey (PDF)

Eğitimin ereği insan doğasının estetik, duygusal ve entellektüel gizilliğinin tam açınımıdır.

Çocukların gereksinimi yalnızca "yüksek nitelikli çocuk eğitim programları" değil, ama insan tinselliğinin estetik, etik ve entellüktüel boyutlarında ideal gelişimi programıdır. "İdeal" insan doğasına bütünüyle uygun olanı anlatır, ve eğitim sürecinin ereği insan tinine olumsal bir biçimin giydirilmesi değil, onun kendi özünden kazanabileceği gerçek biçimdir. Bu biçim ancak özgür eğitim yoluyla ortaya çıkabilir.

Özgürlüğü biricik önkoşulu olarak gerektiren Pedagojinin birincil kaygısı istencin eğitimidir: Çocuklara Hak, Ahlak ve Etik (özgürlük, duygu ve davranış) boyutlarında gerçek insan karakterini kazandırmak. Bu eğitimin eksikliğinin sonucu suç, moral gerilik ve etik-dışı kimliklerin ortaya çıkışıdır.

Pedagoji yetişkin eğitmenlerin eğitimi üzerine bağımlı olduğu için, zorunlu olarak tarihsel kültürel gelişmişlik düzeyi tarafından belirlenir. Aile kültürel yapıları çocuk karakterinin eğitiminde birincil önemdedir. Çocuğun doğal ruhsal yapısı ilk olarak ve dolayısıyla kalıcı olarak Aile tarafından belirlenir.

Eğitimin içeriği kimi dehaların kişisel buluşları tarafından değil, ama insan doğası tarafından belirlenir. Buna göre Eğitim insana herhangi bir olumsal tarihsel kimliğin verilmesini değil, ama onda özsel olanın kendini biçimlendirmesini amaçlar. İnsanın gelişiminin belirleyicisi insan doğası olduğu için, gelişimin o doğanın kendini engellememesinden, ya da Özgürlükten başka hiçbir ön-koşulu yoktur. Özgürlüğün üzerinde hiçbir güç olmadığı için, ya da İstenç gerçek Güç olduğu için, Tinin sonlu bir kültürel biçime pıhtılaşarak gelişimini ancak kendisi engelleyebilir.

Tikel kültürlerin süredurumları ya da tutucu doğaları Eğitimin sonlu kalıplara dökülmesini ve insan bilinçlerine belirli sağlam, kalıcı biçimlerin verilmesini gerektirir. Eğitim bu düzeye dek tutucu bir işlev üstlenir. Böyle durumlarda Eğitim varolan kültürel biçimin sürdürülmesinin, değişime direnmenin bir aracı olur.

Pedagogun kendisinin eğitiminin özsel problem olması Eğitimin kendisini tıpkı eğitmesi gereken özneler gibi bir gelişim süreci yapan etmendir. Eğitim Özgürlüğün bir ayrıcalığıdır, ve eğitmenler gibi eğitilenler de özgür olmadıkça Eğitim kendi kavramına aykırıdır.

Eğitim salt varolanın öğrenilmesinden daha çoğudur. Eğitim insanın kendinde ne olduğunun öğrenilmesidir. Bu nedenle eğitim varolanın sürekli olumsuzlaması olma karakterini taşır, yalnızca bireyin bütün bir yaşamı boyunca sürmekle kalmaz, ama insan soyunun bütününün, kendisi tarihsel bir çocuk olan toplumun kesintisiz olarak büyümesidir. Eğitim değişim, sürekli değişimdir, ya da insan doğası göz önüne alındığında, Eğitim o doğanın tüm yetilerinin tam sığalarını kazanmaya doğru açınımıdır. Eğitim bir kez kazanıldıktan sonra tamamlanacak ve bir yana bırakılacak bir dogmatizm sorunu değildir.

Eğitim yalnızca bilginin kazanılması değil, ama bilginin üretilmesidir. Birinci durum despotik kültürleri, ikincisi özgür kültürleri tanımlar.

Kazanılacak bilgi yalnızca Doğanın bilgisi değil, yalnızca Tinin bilgisi de değil, ama Usun da bilgisidir ve doğal ve tinsel alanların bilgisine temel olarak arı kavramsal düşünmenin bilgisini de kapsamalıdır. Eğitim insanın eksiksiz olarak bilme yeteneğini varsayar.

İnsan doğasının engelsizce ve özgürce gelişimi o doğanın eksiksiz güzelliği, görkemi ve gerçeği içinde ortaya çıkmasının biricik olanağıdır.

Eğitim insan gizilliğinin tam gelişimidir. İnsanın doğal varlığının ötesine ve üzerine, duyusal, duygusal ve düşünsel varlığının eksiksizliğine erişmesidir. Eğitim Özgürlük içinde olanaklıdır. Düşünmenin güçlenmesi ancak özgürlük içinde olanaklıdır. Estetik duyarlığın gelişimi tutucu geleneğin biçimlerinin sürekli olumsuzlanması ile olanaklıdır. Duygusal karakterin gelişimi ancak özgürlük içinde olanaklıdır çünkü sevgi özgür ruhun yeteneğidir. Eğitim insan özünü kültürel, tarihsel, sınırlı ve katı biçimlere sokmayı amaçlamanın bütünüyle üzerinde ve ötesinde, insanın özsel değerlerinin engelsizce gelişimini amaçlar.

Eğitim yalnızca varolan kültürün içselleştirilmesi değildir. Arkaik geleneklerin, prosaik değerlerin aşılanması değildir. Eğitim kendileri bilgiden önce üretilen sözde bilgikuramlarının sorunu değildir. Eğitim ancak özgürlük içinde ve ancak özgür insanlar için olanaklıdır. Bu nedenle Eğitimin gerçeği saltık olarak Özgürleşmeye doğru ve Özgürlük yoluyla Eğitim olmasında yatar.

Aziz Yardımlı

Aziz Yardımlı / İdea Yayınevi / 2014