HEGEL — MANTIK BİLİMİ (B)
Çözümlemeler
0012-0032
AZİZ
YARDIMLI
Bu çözümlemede kullanılan paragraf numaraları için bkz. Science of Logic (Hegel.Net)
İkinci Yayıma Önsöz
012.1. Mantık Biliminin bu
yeni açınımı yıllarca süren çalışmaya karşın henüz doyurucu değildir.
012.2. Yararlanılan ön gereç
dışsaldı ve kurgul yan geliştirilmemişti.
013.1. Bu kurgul çalışma,
düşünce alanını felsefi olarak sergileme en başından başlayan yeni bir girişim
olmak zorundaydı; eski gereç önemli olsa da ölü kemiklerin düzensiz bir yığını
gibiydi.
014.1. Düşünce biçimleri
ilkin dilde sergilenirler.
014.2. Dil insana özgü
herşeye — tüm imge ve tasarımlara bile — işlemiştir.
014.3. Dilde anlatılan
herşeyde bir kategori gizlidir — karışık olsa bile.
014.4. Us tüm duyum, sezgi,
istek, gereksinim, içgüdü vb.’ye yayılır ve onu bunları düşüncelere çevirir.
014.5. Us tüm dil
belirlenimlerine de yayılmıştır.
014.6. Çin dilinin yeterince
gelişmemiş olduğu söylenir.
014.7. Kavramları dilde
anlatma konusunda Almanca’nın başka d iller üzerinde bir üstünlüğü vardır
(kurgul sözcükler kapsar).
014.8. Felsefenin özel bir
terminolojiye gereksinimi yoktur.
014.9. Anlam seçikliği
gerekli olduğu ölçüde yabancı sözcükler anadile kabul edilebilir ve
doğallaştırılır.
015.1. Dilde anlak
soyutlamasının (Kuvvet = Kuvvet vb.) ötesine geçmek bilimsel düşüncenin
gelişimi için önemlidir.
015.2. Doğal nesnelerin
durağan olgusallığı bizi doğanın incelemesinde kategorileri yalıtmaya zorlar.
016.1. Tanıdık olmak
bilinmek demek değildir.
016.2. Bu önsözün amacı
bilimsel düşünmeyi ve ayrıca doğal düşünme ile bilimsel (kurgul) düşünme
arasındaki ilişkiyi açımlamaktır. Mantıksal bilme üzerine genel bir düşünce
verilecektir.
017.1. Kavram tasarımdan
özgürleşmelidir — Platon ve
Aristoteles’in yaptıkları gibi.
017.2. Aristoteles: “Felsefi
bilgi zorunluklardan sonra başlar ... Mısır’da matematiği rahipler geliştirdi.”
018.1. Kavramsal düşünmenin
dışsal-tarihsel koşullarının olgunlaşması gerekir.
019.1. Aristoteles: “Biricik
saltık olarak özgür bilim olan felsefe yararı için incelenmez ...”
019.2. Mantık Bilimi
düşüncelerle tam soyutlukları içinde ilgilenir.
Tam soyutluk: Kavramda yalnızca
kendisini düşünmeliyiz, başka hiçbirşeyi değil. Ancak bu arılık içinde Kavramı
mantıksal ilişkileri içine sokabiliriz. Tasarım mantıksal öğe değildir, ve
ancak dışsal, çağrışımsal ilişkilere yeteneklidir.
019.3. Bu nedenle Mantık
bugün de yaşamın henüz somut sorunlarına girmemiş gençlere öğretilir.
020.1. Yaşamda kategoriler
kullanılır.
020.2. İlkin evrensellikleri
nedeniyle (kısaltmalar olarak).
020.3. Nesnel ilişkilerin
belirlenmesinde ve bulunmasında kullanıırlar.
020.4. Gene de içeriğin
kategoriler tarafından belirlendiği gözden kaçırılır.
020.5. Kategorilerin böyle
kullanımı bilinçsizdir.
020.6. Tikel duygular vb.
ile evrensel kategoriler karşılaştırılıyor.
021.1. Düşünceler
(kavramlar) bize değil ama biz düşüncelere bağımlıyız.
021.2. Şeylerin özleri ya da doğaları kavramlarıdır
ve bu ise yalnızca düşünce için vardır.
021.3.
Düşüncemiz kendini şeylerin kavramlarına uydurmalıdır.
022.1.
Düşüncemiz öznel ve şeylerin kavramları nesnel ise öznellik nasıl
aşılır ve nesnelliğe nasıl ulaşılır?
Başlangıçta anlatım yolu biraz
belirsiz görünüyor. Konu Ben, öznel Düşünceler ve Nesneler arasındaki ilişki.
022.2.
Nesne bizim ona ilişkin kavramlarımızdan başka birşey değildir.
022.3.
Kant düşünceleri Ben ve Nesne arasındaki bir engel olarak gördü.
022.4.
Ama kendilerinde-şeyler bütünüyle belirlenimsiz olarak düşünce-şeylerdir, boş
soyutlamanın uydurmalarıdır.
023.1. Kavramlar bilmenin yalnızca araçları değildir (Kavram bir olarak özne-biçim ve nesne-içeriktir).
023.2. Doğal mantık (bilinçsiz us) genellikle
Kavramların salt dışsal-biçimsel etkinliği olarak görülür.
023.3. Bilinçli olarak dikkat ettiğimiz ve
ilgilendiğimi şey düşüncelerimizin içeriği, nesnelerdir.
023.4. Ama içerik (doğa, öz) şeylerin Kavramı, içkin
evrenselleridir (Kavram bireyin-öznenin bir yüklemi değildir).
023.5. Kavram içeriğe dışardan eklenmiş bir biçim
olarak görülemez.
023.6. Doğal düşünme içgüdüsel bir etkinlik gibi
dışsal gerece gömülü iken, buna karşı bilinçli düşünme özgürdür.
024.1.
Tin kararlı-sağlam kılınmış belirli düğüm noktalarına bağlanır (anlak).
024.2. Tinin doğası için en
önemli nokta gizilliği ve edimselliği arasındaki ilişki değil, ama kendini
nasıl bildiği ve edimsel olarak ne olduğu arasındaki ilişkidir.
024.3. Çünkü Tin özsel
olarak bilinçtir.
025.1. Dürtüler olarak
Kategoriler bilinçsizce etkindirler.
025.2. Mantık Biliminin görevi
bu bilinçsizliği bilince yükseltmektir.
026.1. Kavramlar içeriğe
dışsal biçimler olarak alınırlarsa, sonlu olarak alınırlar; oysa mantığın
hedefi olan gerçeklik sonsuzdur.
027.1. Sağlam sağ-duyu salt
biçimsel kategorileri irdelenişini bunların sonluluğu nedeniyle skolastik
metafiziğin alanına bıraktı.
027.2. Ama sağlam sağduyu
sorunun bilincinde değildir ve doğal mantığında kendisinin bu kavramlara nasıl
bağımlı olduğunun bilincinde değildir.
027.3. Skolastik: Özdeşlik
İlkesi (= Çelişki İlkesi) : A = A.
027.4. Bu ilkeye göre
düşünmek saçmadır: Bir bitki ..., bitkidir. Bir bilim ..., bilimdir. (Tasım da
biçimsel görünür).
028.1. Gerçekliğe ulaşmanın
koşulu: Düşünce kategorileri yalnızca biçim değil ama o denli de içeriktir.
028.2. İçerik biçimsiz olamaz, iç belirlenimden
yoksun olamaz; yoksa boşluk, hiçlik, kendinde-şey olurdu.
028.3. İçerik biçimlidir, içeriğin kendisi bir
biçimdir.
028.4. Mantık Bilimi içeriği de kapsar, ve böylece
konusu şeyler değil ama onların Kavramları olur (evrensel).
028.5. Bir Kavramın ilk olarak kendisi
Kavramdır (tözsel temel).
028.6. İkinci olarak, bir Kavram belirlidir
(ve bu belirlenimde — belirli-Kavram — içerik olarak görünür).
028.7. Ama bu belirli biçim o aynı temel Kavramın
bir biçimidir ve böylece onunla birdir, o denli de bütünün kendisidir.
028.8. Kavram duyusal değildir, düşünmenin
nesnesidir, saltık, bağımsız nesnedir, logostur, ustur: Mantığın biricik
kapsamıdır.
028.9. Mantık Bilimi bilinçsiz ve içgüdüsel olarak
çalışan kavramların bir yeniden yapılandırılması olacaktır.
029.1.
Mantık Bilimi içeriğinin gelişimindeki özgürlük açısından matematiği de aşar.
029.2.
Mantık Biliminin açınımı dışsal katkıdan saltık olarak özgür kesintisiz bir iç
çıkarsama süreci olmalıdır.
029.3.
Mantıksal Açınım saltık olarak yalın olanla başlamalı, olumsal öğelerle ilgi
bir enaza indirgenmeli.
029.4.
Mantıksal Açınımda öznel sanı ve görüşlerini bir yana bırakan klasik dinleyici
tipi modern okurda yiter.
029.5.
Mantıksal Açınım modern öznelliğin tam direncini dikkate almalıdır.
029.6. Bir mantık dizgesinde
her bir kategorinin kendi yeri vardır ve buna göre kullanılmalıdır (anlak bunu
bilmeksizin usa direnç gösterir; mantığın ilk kavramlarına yönelik saldırı ve
karşıçıkışlar.)
029.7. Mantıksal başlangıç
sorunu başka herşeyden önce irdelenmelidir çünkü herşey onun üzerine
kurulacaktır.
030.1.
İlke bütün gelişimi kendinde kapsar.
030.2. Ama ilkenin arığılını
sağlamak ve dizgeyi önceleyen varsayımlar ileri sürmekten kaçınmak özseldir (Hegel’in
burada kimi hedeflediği belirsiz).
031.1. Platon Devlet’i yedi
kez gözden geçirdi; MB aynı şeyi yetmiş yedi kez hak eder çünkü yeni zamanların
ilkesi daha derindir.
032.1. Mantık Bilimi yazarın koşulları tarafından
kısıtlanmıştır.
Berlin, 7 Kasım 1831 |